artvin gezisi,atabarı,seyahat, yöresel yemekler, artvin yemekleri,kayak merkezi, kafkasör, mıhlama, tereyağ, seyahat, seyir tepesi,
Akşam teklif gelir sabah yola çıkılır mı? Hem de ertesi gün iki randevunuz varsa. Onları iptal edip apar topar yola koyulmak.. Ve bu yolculuk için sözünüzden dönmek.
Tüm bunlar ne için.? Adına 'Artvin Sevdası' diyorlar.
Yıllardır hep Artvin'e gitmek için planlar yaparım. Yurt dışı, Yurt içi her yere planda olmasa da gidildi. Artvin'e gidilemedi. .. İşte biraz da, bu yüzdendi gözü karalığım.
Öyle kötü zamanlara başlangıçlar yapıyoruz ki artık. Bazen sağlığınız, bazen hayatın cilveleri, kötü rastlantılar ve daha niceleri.
2016 yılında artık uzun uzun düşünmeye yasak getirdim.
Vee Artvin Belediye Başkanı Mehmet KOCATEPE'nin daveti, sevgili Nazmiye Özdemir MERİÇ'in organizasyonu ve sevgili Selma Mollaoğlu'nun teklifiyle her şeyi geride bırakarak kendimi Artvin yolların da buldum.
Gurme ve Mekan bloggerı arkadaşlarımızla havaalanında buluştuk. Artvin Belediye Başkanı sayın Mehmet MERİÇ en ince ayrıntıları bile düşünmüş, uçak biletimizi almış, Trabzon havaalanından Artvin'e ulaşım için araç göndermişti.
Çok rahat bir yolculuğun ardından, ilk tadımımızı şahane bir Trabzon Ekmeği ve Tereyağı ile yaptık. Sanırım unutamayacağımız birçok lezzetlere başlangıçtı bu güzellikler.
Evett... Artvin'de Belediyeye ait bir İşletme olan ARTVİN SOFRASI Çoruh Marina'ya geldiğimizde, şahane bir karşılama...... Tulum sesi eşliğinde folklorik kıyafetli gençler ve Belediye Başkan Yardımcısı Sayın Erkan YAZAN bizi karşıladılar.
Ayrıntılara geçmeden bir şansızlıktan bahsetmem gerek. Sevgili Belediye Başkanımız o gün kayak merkezinde ufak bir kaza geçirmiş, bu nedenle bizle beraber olamamıştı. Ancak bu üzüntümüz, Belediye Başkanımızın görüntülü bağlantı yapıp bizlerle sohbet etmesi ile giderilmişti.
Umarım ülkemizin her köşesinde böyle ilgili, yeniliklere açık, sosyalleşmeyi seven, tanıtım ve hizmete önem veren Belediye Başkanlarımız olur.
Tanrım.... cennetemi düştük.... dedirtecek kadar çok çeşitli yöresel yemeği, hem de yöresinde, aynı anda tatmak büyük şanstı.
Horonlar eşliğinde keyifli akşam yemeği listemiz sayısız ...
Artvin yöresel Yemekleri.....
Su böreğ, Garşo ((ekmekaşı), Çimur; Kete, Mısır ekmeği,Erişte,Silor, Kaymaklı Börek, Ev makarnası, Nişoşlu yoğurt çorbası, Kesme, Çinçar, Motrella, Lapurçen, Puçuko, Kara lahana, Çargala, Turşu kavurma, Yatık döner (cag kebab), Kuymak, Mıhlama, Çaşur, Küme, Pestil, Papa, Hasuta, Laz böreği, Şoti baklava, Silor tatlısı, Kayısefe, Zurbiyet,...... ve daha neler neler.
Yemek sonrası özel Şark Odasında sohbetler eşliğinde kahvelerimizi içtikten sonra yine tesise ait odalarımıza yerleştik. Temiz hava da mis gibi bir uyku....
Sabah uyanmak....veee gördüğüm manzara karşısında hem de soğuğa aldırmadan pijama ile çıkıp manzara fotoğrafları çekmek.. Çoruh Nehri'nin güzelliğine uyanmak... bu kadarı bile değerdi. Artvin'e gelmek için.
Gece göremediğimiz o güzel manzara, sabah hoş bir sürpriz yapmıştı bizlere.
Mükemmel bir kahvaltı bizi bekliyordu. Yine yöresel tatlar çoğunluktaydı. Bu güne kadar yediğim Kuymak, Kuymak değilmiş meğer.
Tereyağının mis kokusu ,özel mıhlama peyniri ve mısır unu bu kadar güzel bir lezzet yaratmak için bizler için buluşmuş maharetli ellerle sunulmuştu. Kahvaltıya dair başka lezzetleri yazmayacağım, çünkü her bir lezzet için en az bir paragraf yazmam gerek.. Biraz acımasız olacak ama...ne yapalım bu kadar, gidin görün tadın.... diyorum.
İlkokul kitaplarımızda barajlarımıza çok yer verilirdi. Ülkemizdeki barajları ve bulundukları yöreleri ezberlerdik. Şimdilerde uzağım biraz, öğrenciler bu tarz bilgilere sahipler mi, öğreniyorlar mı bilemiyorum ama, ben burada Artvin Deriner Barajından bahsetmeden geçemem.
Avrupa'nın 3. Dünya'nın 6. büyük barajı Artvin' de. Öğrenmekten büyük bir mutluluk duydum. Devasa muhteşem görünüşlü barajı ilgili mühendislerin rehberliğinde gezdik, tanıdık, gururlandık.
Karadeniz olurda Kanyonları olmaz mı? Cehennem Kanyonu yine muhteşem görünüşü ile bizlere gizemli bir hayranlık yarattı. Rehbersiz olarak iç kısımlarına gitmek tehlikeli olabileceğinden dolayı başlangıç noktasında resim çekmekle yetindik.
Artvin de girişimci kadınlarımızdan yalnızca biri olan Hatice Hanımın mutfağında yine yöresel yemeklerden oluşan harika bir öğle yemeği yedik. Belediye Başkanımızın eşleride bu yemekte bizlerle beraberdi. Hatice Hanım'ın ödüllü yemeği olan Ayvalı Kebabı da tatma şansımız oldu.
Yemekte neler mi vardı? Bir kısmı burada.
Belediye Başkanımızın eşiyle beraber belediyeye ait özellikle kadınlarımıza yönelik, toplantıların yapıldığı, spor eğitiminın verildiği, hatta nişan, kına gecesi gibi organizasyonların yapıldığı mis gibi kokan bu tesiste kahvelerimizi yudumlayıp yapılan hizmetler hakkında bilgiler aldık.
Ayrıca engelli vatandaşlarımızın evlerinden alınıp sosyalleşmeleri için her türlü hizmetin yapıldığını öğrendik ve mutlu bir gülümsemeyle uğurlandık.
Muhteşem manzaralar eşliğinde zamanın hesabını yapmadan bir güzelliğe daha ulaştık. Seyir Tepesi..... Hatila Vadisinde cam bir terasın üzerinde 220 metre yükseklikte olağanüstü bir manzara, doğal güzellik...... soğuk bir havada bu şahane manzara eşliğinde bir çay keyfi yapmak ayrıcalığına Belediye Başkan yrd. Erkan YAZGAN hoş süprizi ile sahip olduk.
Hava karardığında Ata Tepeye ulaştık. Türkiyenin en büyük Atatürk Heykelini gördük. Yerden yüksekliği kaidesi ile birlikte 35 metre olan , bu Atatürk Heykeli Kahvecioğlu Vakfı tarafından yaptırılmış. Takdir ve sevgilerimizle gurur duyduk.
Evett akşam oldu, haydi otelimize. Gözlerimi kapatıp gördüğüm güzellikleri unutmamak için, tekrar hafızama kazımaya çalışırken karlar arasında Kafkasör Yaylasında ki Atabarı Oteli ne gelmiştik bile.
Artvin Belediye yetkililerinin bizi yalnız bırakmadığı akşam yemeğinin yıldızı Cag Kebab sonrası şömine başında keyifli sohbetler yaptık. Sevgili Belediye Başkanımız bize hatıra hediyeler hazırlamışlar, kendilerine bu ince davranışları için teşekkürler.
Bir ara dışarı çıkıp kartopu oynamayı ihmal etmedik. Yorucu ama zevkli bir günün ardından dinlenmek için odalarımıza çekildik.
Sabah kahvaltı sonrası Kafkasör Kayak Merkezine çıkmak için biraz bekledik. Çünkü sabaha kadar kar yağmış yollar kapanmıştı. Yolların açılması sonucu şahane manzaralar eşliğinde kayak merkezine ulaştık.
Çocuklar gibi kaydık,eğlendik, çığlıklar attık.
Biliyor musunuz ? Karadeniz'li bir arkadaşım anlatmıştı. Sıkıntılı zamanlarında dertlerini, streslerini atmak için dağlara çıkıp bağırırlarmış. İşte aynen ben de öyle yaptım. Bağırdım......umarım sıkıntılarımı orada bırakmışımdır.... tekrar bana musallat olmazlar....
Soğukta en iyi gelen şey ıhlamur. Yöreye ait soba üzerinde demlenmiş bir ıhlamur keyfimize keyif kattı. Sevgili Nazmiye'nin harika süprizi unutulmaz.... Kuzine içinde pişen baharatlı patates....tek kelime ile enfesti..
Keyifle dağdan inerken muhteşem manzarayı izlemeye doyamadım. Neden bu kadar cennet köşeler maddi kazançlar için tarumar edilmek istenir ki.? Rant için bu güzellikler katledilmesin istiyoruz. Gece gündüz nöbet tutan doğa severlere çok kısa bir sürede olsa destek verdik. Umarım bu güzel köşe, kendine ait olarak kalmaya devam eder.
Kafkasör Yaylasına kışın giderseniz kayak yapabilir, Haziran ayında giderseniz Boğa güreşleri Festivali'ne katılabilirsiniz.
Yöresel ürünler alışverişi için Artvin'de biraz zaman geçirdikten sonra Trabzon'a doğru yola çıktık.
Artvin'den neler mi aldık..?
Tereyağ, küme, pestil, dut pekmezi, kaşar göbeği, mısır unu, ıhlamur, dut kurusu, nişoş (nane benzeri kuru ot) .
Bu güzel gezi için, enerjisi, iyi niyeti, sabrı için gerçek Artvinli Sevgili Nazmiye Özdemir MERİÇ ve değerli Eşine, Belediye Başkanı Sayın Mehmet KOCATEPE ve değerli Eşine, Belediye Başkan Yardımcısı Sayın Ender YAZAN ve değerli Eşine, hoşgörülü sevgili yol arkadaşlarıma, güler yüzlerini eksik etmeyen tüm çalışanlara ve Artvinli'lere çok teşekkür ediyorum.
Güzellikleri arkada bırakırken, bir yerler de hala var olduğunu bilmek bile, çok güzel bir duygu..
Bu güzel gezi de kışı gördük, baharı da görmek dileğiyle....
Tüm bunlar ne için.? Adına 'Artvin Sevdası' diyorlar.
Yıllardır hep Artvin'e gitmek için planlar yaparım. Yurt dışı, Yurt içi her yere planda olmasa da gidildi. Artvin'e gidilemedi. .. İşte biraz da, bu yüzdendi gözü karalığım.
Öyle kötü zamanlara başlangıçlar yapıyoruz ki artık. Bazen sağlığınız, bazen hayatın cilveleri, kötü rastlantılar ve daha niceleri.
2016 yılında artık uzun uzun düşünmeye yasak getirdim.
Vee Artvin Belediye Başkanı Mehmet KOCATEPE'nin daveti, sevgili Nazmiye Özdemir MERİÇ'in organizasyonu ve sevgili Selma Mollaoğlu'nun teklifiyle her şeyi geride bırakarak kendimi Artvin yolların da buldum.
Gurme ve Mekan bloggerı arkadaşlarımızla havaalanında buluştuk. Artvin Belediye Başkanı sayın Mehmet MERİÇ en ince ayrıntıları bile düşünmüş, uçak biletimizi almış, Trabzon havaalanından Artvin'e ulaşım için araç göndermişti.
Çok rahat bir yolculuğun ardından, ilk tadımımızı şahane bir Trabzon Ekmeği ve Tereyağı ile yaptık. Sanırım unutamayacağımız birçok lezzetlere başlangıçtı bu güzellikler.
Evett... Artvin'de Belediyeye ait bir İşletme olan ARTVİN SOFRASI Çoruh Marina'ya geldiğimizde, şahane bir karşılama...... Tulum sesi eşliğinde folklorik kıyafetli gençler ve Belediye Başkan Yardımcısı Sayın Erkan YAZAN bizi karşıladılar.
Ayrıntılara geçmeden bir şansızlıktan bahsetmem gerek. Sevgili Belediye Başkanımız o gün kayak merkezinde ufak bir kaza geçirmiş, bu nedenle bizle beraber olamamıştı. Ancak bu üzüntümüz, Belediye Başkanımızın görüntülü bağlantı yapıp bizlerle sohbet etmesi ile giderilmişti.
Umarım ülkemizin her köşesinde böyle ilgili, yeniliklere açık, sosyalleşmeyi seven, tanıtım ve hizmete önem veren Belediye Başkanlarımız olur.
Horonlar eşliğinde keyifli akşam yemeği listemiz sayısız ...
Artvin yöresel Yemekleri.....
Su böreğ, Garşo ((ekmekaşı), Çimur; Kete, Mısır ekmeği,Erişte,Silor, Kaymaklı Börek, Ev makarnası, Nişoşlu yoğurt çorbası, Kesme, Çinçar, Motrella, Lapurçen, Puçuko, Kara lahana, Çargala, Turşu kavurma, Yatık döner (cag kebab), Kuymak, Mıhlama, Çaşur, Küme, Pestil, Papa, Hasuta, Laz böreği, Şoti baklava, Silor tatlısı, Kayısefe, Zurbiyet,...... ve daha neler neler.
Yemek sonrası özel Şark Odasında sohbetler eşliğinde kahvelerimizi içtikten sonra yine tesise ait odalarımıza yerleştik. Temiz hava da mis gibi bir uyku....
Sabah uyanmak....veee gördüğüm manzara karşısında hem de soğuğa aldırmadan pijama ile çıkıp manzara fotoğrafları çekmek.. Çoruh Nehri'nin güzelliğine uyanmak... bu kadarı bile değerdi. Artvin'e gelmek için.
Gece göremediğimiz o güzel manzara, sabah hoş bir sürpriz yapmıştı bizlere.
Mükemmel bir kahvaltı bizi bekliyordu. Yine yöresel tatlar çoğunluktaydı. Bu güne kadar yediğim Kuymak, Kuymak değilmiş meğer.
İlkokul kitaplarımızda barajlarımıza çok yer verilirdi. Ülkemizdeki barajları ve bulundukları yöreleri ezberlerdik. Şimdilerde uzağım biraz, öğrenciler bu tarz bilgilere sahipler mi, öğreniyorlar mı bilemiyorum ama, ben burada Artvin Deriner Barajından bahsetmeden geçemem.
Avrupa'nın 3. Dünya'nın 6. büyük barajı Artvin' de. Öğrenmekten büyük bir mutluluk duydum. Devasa muhteşem görünüşlü barajı ilgili mühendislerin rehberliğinde gezdik, tanıdık, gururlandık.
Artvin de girişimci kadınlarımızdan yalnızca biri olan Hatice Hanımın mutfağında yine yöresel yemeklerden oluşan harika bir öğle yemeği yedik. Belediye Başkanımızın eşleride bu yemekte bizlerle beraberdi. Hatice Hanım'ın ödüllü yemeği olan Ayvalı Kebabı da tatma şansımız oldu.
Yemekte neler mi vardı? Bir kısmı burada.
Belediye Başkanımızın eşiyle beraber belediyeye ait özellikle kadınlarımıza yönelik, toplantıların yapıldığı, spor eğitiminın verildiği, hatta nişan, kına gecesi gibi organizasyonların yapıldığı mis gibi kokan bu tesiste kahvelerimizi yudumlayıp yapılan hizmetler hakkında bilgiler aldık.
Ayrıca engelli vatandaşlarımızın evlerinden alınıp sosyalleşmeleri için her türlü hizmetin yapıldığını öğrendik ve mutlu bir gülümsemeyle uğurlandık.
Muhteşem manzaralar eşliğinde zamanın hesabını yapmadan bir güzelliğe daha ulaştık. Seyir Tepesi..... Hatila Vadisinde cam bir terasın üzerinde 220 metre yükseklikte olağanüstü bir manzara, doğal güzellik...... soğuk bir havada bu şahane manzara eşliğinde bir çay keyfi yapmak ayrıcalığına Belediye Başkan yrd. Erkan YAZGAN hoş süprizi ile sahip olduk.
Hava karardığında Ata Tepeye ulaştık. Türkiyenin en büyük Atatürk Heykelini gördük. Yerden yüksekliği kaidesi ile birlikte 35 metre olan , bu Atatürk Heykeli Kahvecioğlu Vakfı tarafından yaptırılmış. Takdir ve sevgilerimizle gurur duyduk.
Evett akşam oldu, haydi otelimize. Gözlerimi kapatıp gördüğüm güzellikleri unutmamak için, tekrar hafızama kazımaya çalışırken karlar arasında Kafkasör Yaylasında ki Atabarı Oteli ne gelmiştik bile.
Bir ara dışarı çıkıp kartopu oynamayı ihmal etmedik. Yorucu ama zevkli bir günün ardından dinlenmek için odalarımıza çekildik.
Sabah kahvaltı sonrası Kafkasör Kayak Merkezine çıkmak için biraz bekledik. Çünkü sabaha kadar kar yağmış yollar kapanmıştı. Yolların açılması sonucu şahane manzaralar eşliğinde kayak merkezine ulaştık.
Çocuklar gibi kaydık,eğlendik, çığlıklar attık.
Biliyor musunuz ? Karadeniz'li bir arkadaşım anlatmıştı. Sıkıntılı zamanlarında dertlerini, streslerini atmak için dağlara çıkıp bağırırlarmış. İşte aynen ben de öyle yaptım. Bağırdım......umarım sıkıntılarımı orada bırakmışımdır.... tekrar bana musallat olmazlar....
Soğukta en iyi gelen şey ıhlamur. Yöreye ait soba üzerinde demlenmiş bir ıhlamur keyfimize keyif kattı. Sevgili Nazmiye'nin harika süprizi unutulmaz.... Kuzine içinde pişen baharatlı patates....tek kelime ile enfesti..
Keyifle dağdan inerken muhteşem manzarayı izlemeye doyamadım. Neden bu kadar cennet köşeler maddi kazançlar için tarumar edilmek istenir ki.? Rant için bu güzellikler katledilmesin istiyoruz. Gece gündüz nöbet tutan doğa severlere çok kısa bir sürede olsa destek verdik. Umarım bu güzel köşe, kendine ait olarak kalmaya devam eder.
Kafkasör Yaylasına kışın giderseniz kayak yapabilir, Haziran ayında giderseniz Boğa güreşleri Festivali'ne katılabilirsiniz.
Yöresel ürünler alışverişi için Artvin'de biraz zaman geçirdikten sonra Trabzon'a doğru yola çıktık.
Artvin'den neler mi aldık..?
Tereyağ, küme, pestil, dut pekmezi, kaşar göbeği, mısır unu, ıhlamur, dut kurusu, nişoş (nane benzeri kuru ot) .
Bu güzel gezi için, enerjisi, iyi niyeti, sabrı için gerçek Artvinli Sevgili Nazmiye Özdemir MERİÇ ve değerli Eşine, Belediye Başkanı Sayın Mehmet KOCATEPE ve değerli Eşine, Belediye Başkan Yardımcısı Sayın Ender YAZAN ve değerli Eşine, hoşgörülü sevgili yol arkadaşlarıma, güler yüzlerini eksik etmeyen tüm çalışanlara ve Artvinli'lere çok teşekkür ediyorum.
Güzellikleri arkada bırakırken, bir yerler de hala var olduğunu bilmek bile, çok güzel bir duygu..
Bu güzel gezi de kışı gördük, baharı da görmek dileğiyle....
Yorumlar